12 Nisan 2013 Cuma

Sevgili Anne Ve Babalar

Sevgili Anne Ve Babalar -  Nalan Dağlar 

Anne – baba olmayı size kimse öğretmedi. Bildiklerinizi kendi annenizden, babanızdan, ailenizden, arkadaşlarınızdan, birazda gazete, dergi, TV ve bazı kitaplardan öğrendiniz belki de… Sanırım çocuklarınızın akıllı, terbiyeli, başarılı, mutlu, herkesin sevip beğendiği çocuklar olmasını; büyüdüklerinde sizi sevgi, övgüyle anmasını istersiniz. Onlara ne iyi baktığınızı, nasıl büyüttüğünüzü, ne çok fedakârlıklara katlandığınızı anlatsınlar… Onları hayata hazırlayalım, birçok şey öğretelim, her zaman sevgi dolu, sabırlı, anlayışlı anne - babalar olalım.
Ama bu bazen öyle zor ki… Bütün iyi niyetlerinize rağmen her şey istediğiniz gibi olmadığını görüyor olabilirsiniz.Yapmanız ve yetiştirmeniz  gereken bir sürü işin arasında çocuklarınızın en küçük bir yaramazlığını, bir söz dinlememezliğini  dahi kaldıramıyor olabilirsiniz.
Hepimiz hiç kızmayan, sinirlenmeyen, hoşgörülü, her zaman güler yüzlü olan anneler/babalar gibi olmak isteriz ama  bu her zaman mümkün olmaz.Neden??? Çünkü biz  de İnsanız. Bazen duygularımız aklımızın önüne geçer, neyin doğru neyin yanlış olduğunu karıştırabiliriz. Çocuklarımıza karşı tutumlarımızda kararsızlıklar ve git-geller yaşarız. Bunun sonucunda da tutarlılığımızı kaybeder ve evimizde koyduğumuz kuralların ve sınırların belirsizleştiği ve geçersizleştiği durumlarla çaresiz hissederiz.
Günümüzün değişen değer ve yöntemlerine ayak uydurabilmenin ve çocuğa uygulanacak eğitimi sağlam bir temele oturtmanın en etkin yolu, anne / babalık ve çocuk eğitimi konularında kişinin kendini aydınlatması, eğitmesidir. Aslında annelik ve babalık, yeteneklerimiz olsun olmasın, hepimizin hayatın gidişatı içerisinde, uygulamakta olduğumuz bir meslektir. Hatta bazı meslekler yaşam süresince değiştirilebildiği halde, anne babalık mesleği yaşam boyu, günün 24 saati ve hemen hemen tatilsiz icra edilen bir meslektir.
Diğer mesleklerde yetenekler göze alınsa da, anne babalıkta yeteneklerin olup olmadığı söz konusu değildir. Diğer meslekler deneme yanılmayı kaldırabilir, ancak anne babalık mesleğinde deneme yanılmaların sonucu ne yazık ki çok ciddidir. Bütün bunlar göz önünde tutulduğunda, anne babalık mesleğini ciddiye alan, öğreten bir okul, kurum veya hiç değilse okullarda ders olmaması şaşılacak bir durumdur. Aslında, anne babalık, meslekten de öte, bir sanattır.
Anne ve babalık sanatı öğrenilebilir. Günümüzde, insan bilimleri, psikoloji, pedagojinin ilerlemesi ile çocuk yetiştirilmesi ve eğitimine daha bilinçli bir bakış açısı gelmiştir.
Acı deneyimlere yol açan pek çok sorunun kökeninde, insanların birbirini gerçekten duymaması, duyamaması yatmaktadır. Çünkü sadece söylenen 'sözcükleri' duymak, sözcüklerin ardındaki duygu dolu mesajları alamamak, yanıtların da yüzeyde kalmasına yol açar; bu durum ise iletişimin engellenmesi anlamına gelir.
Önem verdiğimiz insanlarla ilişkilerimizin onarılmaz yaralar almasını engellemenin tek yolu, doğru iletişim kurmayı bilmektir. Doğru iletişim kurmanın yolları öğrenilebilir.
Okullarda yapılan, anne- babalara yönelik eğitim seminerlerinin de hedefi doğru iletişim kurma, çocuklarınızın gelişimini destekleme konusunda sizleri daha donanımlı hale getirmektir.
Anne-baba ve öğretmenler olarak bilgi ve deneyimlerimizi işbirliği içinde onlara doğru biçimde sunmanın yollarını bulmalıyız. Sınırları, kuralları belli, açık iletişimin etkin biçimde kullanıldığı ve herkesin ‘birey’ olarak değerli hissettiği ortamlar yaratarak ; özgüveni yüksek, sorumluluklarını bilen ve haklarına sahip çıkan bireyler olarak yetişme konusunda çocuklarımızın bizim rehberliğimize ve yardımlarımıza ihtiyaçları var.
El ele verirsek başaracağımıza inanıyorum.
Sevgi ve saygılarımla..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder