29 Nisan 2013 Pazartesi

Koçiloji - Gökhan Yüceerim

KOÇİLOJİ -  Gökhan Yüceerim 

Atomların genelde eğilimleri kendilerinin aynısıyla ya da bir takım şartları yerine getiriyorsa şayet, farklı atomlarla birleşerek moleküller ortaya çıkartmaktır. Artık, molekül olunca o eski halinden eser yoktur. Farklı dünyaların atomlarıdır onlar, yeni kuralları olan, yeni bir vizyonu olan.

Bir de son yüzyılda keşfedilen atomaltı parçacıklar var. Atomu oluşturan 3 temel parçacığı da oluşturan daha küçük yapılar. Bu küçük yapılara indikçe enerji oranı ve maddesel çekim kuvveti daha da artar. Yani ayırabilene aşk olsun.

Tüm güdülerimiz, ister bilinçli ister bilinçsiz reflekslerimiz, en temel yapımıza kadar sinmiş bir takım kimyasal kodlardan geliyor aslında. Ruhumuzun derinlerine indikçe bizi biz yapanların gücü daha da çok artıyor. İçimizde de tekil değiliz; milyonlarca farklı enerji var. Bunların bir çoğu bir araya bir şekilde gelerek yeni duygu molekülleri oluşturuyor.

Bir de "Yanlızlık yaradana mahsus" durumu var tabi ki. Hiçbir içsel duygu dışsal başka bir duygu ile temasa geçmezse bizi rahat bırakmıyor. İnsan ruhu "ölü doğmuş duyguları" taşıyamıyor.

İşte bundan dolayıdır ki; insanın tüm enerji boyutlarını tanımaya ve bu yolculukta yanında enerji alış-verişinde bulunabilecek bir yol arkadaşına ihtiyacı var. Bizler buna "Koçluk" diyoruz.

Ruhani dünyamız aslında içinde temel ana renkleri ve milyonlarca ara renkleri barındıran eşsiz bir spektrum. Sadece arada ışık tutulmasına ve bizi siyahın bütüncül kılıfından uzaklaştıracak bir diğer kişinin varlığına ihtiyaç duyuyoruz. Koçluk,  bu ışığı bizlere kendi elimizdeki kaynakla, etkin sorular sorarak ne kadar kuvvette ve hangi tekniklerle tutmamız gerektiğini gösteriyor. Çünkü bazen bir renge olması gerektiğinden daha fazla ışık verebiliyor ya da tam tersini yapabiliyoruz.

Atomun yıllarca parçalanamayacağının, atomaltı parçacıklara bölünemeyeceğinin düşünülmesi aslında onun yapılamayacağının düşünülmesinden ötürü değildi. Çünkü bir şeyin yapılamayacağını düşünmek aslında, onun yapılabilmesi düşüncesinden ortaya çıkar. Kilit durum parçalayabilmek için yeterli ve doğru enerjinin nasıl sağlanacağıydı.

Duyguları ve olguları hangi enerji frekansında ve hangi teknikle ayrıştırabileceğinizi öğrenirseniz; içinizdeki atomaltı parçacıklara da çok kolay ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder