24 Ocak 2013 Perşembe

Temsil Sistemlerimiz

Temsil Sistemlerimiz -  Ali Ceyhan 
Duyu organlarımız bizim dış dünyaya açılan pencerelerimiz, başka bir değişle dış dünyayı algılama kanallarımızdır. Bütün bilgilerimizi duyularımız sayesinde elde ederiz. Duyularımızı  kullanma biçimimiz ise bizim düşünce ve deneyimlerimizi etkiler. Karşımızdaki kişilerin düşünme biçimlerini bilmek , yani görsel,işitsel ya da dokunsal(hissel) olup olmadıklarını bilmek özellikle öğretmenler ve herhangi bir konuda sunu yapanlar için oldukça önemli bir durumdur. Özellikle öğretmenlerimiz eğitim sürecinde öğrencilerinin öğrenme biçimlerini bilirlerse ve eğitim sürecinde bunlardan yararlanarak hareket ederlerse, her öğrenciye ulaşma şansını bulurlar ki buda daha kaliteli bir iletişim ve ardından kaliteli öğrenmeleri beraberinde getirir.
     Çevremizdeki örneklere baktığımızda gerek öğretmenlerimiz gerekse de her hangi bir konuda sunum yapacaklar genelde sadece işitsel kanadı kullanırlar. Ya da çok az görselle desteklenen işitsel sunumlar yaparlar. Bunu yaparlarken de kullandıkları kelimelere pek dikkat etmezler. Oysa görsel öğrenenler görmek ,  dokunsal öğrenenler dokunmak isterler. Ayrıca bu farklı öğrenme tiplerine sahip kişileri etkileyen yine farklı kelime , değim ve söz öbekleri vardır. Bu tür etkinliklerde motivasyonu daha uzun süreli tutabilmek ve daha kalıcı öğrenmeler sağlayabilmek için de yine dokunsal, işitsel ve görsel kelime , değim ve sözler kullanmaya özen göstermeliyiz.
     Temsil sistemlerimiz, farklı öğrenme tarzlarımızla bağlantılıdır. Eğitim ortamları çok farklı kişilere hitap ettiğinden ne kadar çok duyu organımıza hitap ederse, yani ne kadar değişik öğrenme biçimlerine hitap ederse, arzulanan hedefe de o kadar daha çok yaklaşılmış olur. Böyle olmadığı taktirde dünyanın en iyi işitsel sunusunu da sunsanız ,görsel ve dokunsal öğrenme sistemlerini tercih eden öğrencilere yeterince ulaşamaz ,onlarda kalıcı öğrenmeler oluşturamazsınız.
     Koçluk yaparken özellikle karşımızdakinin öğrenme sitillerini bilirsek onunla daha iyi iletişim kanalları oluşturur, onunla bir ve bütün olur,iyi bir yol arkadaşlığı temelinde ve güven ortamında çalışabiliriz. Bu konu eğitim sürecinde çok daha büyük bir önem arz ediyor.Çünkü öğretmenlerimiz geleceğimiz olan çocuklarımızın şekillenmesinde önemli bir görev üstlenmişlerdir. Bu nedenle  her öğretmenimiz öğrencilerini gözlemleyerek onların düşünme ve öğrenme sistemlerini tespit ederek özellikle oluşturacağı  öğrenme ortamlarını buna göre dizayn eder ve buna göre materyal hazırlarsa, yine konuşmalarını ve davranışlarını bu bilgiler doğrultusunda düzenlerse, çok güzel sınıf ortamları yaratarak ,öğrencilerimizin severek geldikleri ve hüzünle ayrıldıkları mükemmel eğitim ortamları yani sınıflar oluşturabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder