25 Eylül 2012 Salı

Yaşam Koçluğu Yolculuğum -  Dilek Akay
İnsanın ne kadar yüce bir varlık olduğunun bilincinde ve hisleri de oldukça kuvvetli biri olarak, içimdeki sese her daim kulak verdim.

Birgün bana dedi ki; olumlu düşünme yetini, sevgi ve bilginin paylaştıkça arttığını, hoşgörüden daha yüce bir duygunun az olduğunu, dünyanın iyilikler ve güzellikler üzerine kurulduğunu ama bunu az insanın özümsediğini, tanrısal yanımızı yaratandan aldığımızı, hepimizin içinde bir yaratıcı güç olduğunu, işte bunun özümüz olduğunu , herbiri bir mucize olan insanın eğer isterse yapamayacağı  bir şey olmadığını anlat isteyene……

Bu heyecan, beni yaşam koçluğu için araştırma yapmaya sürükledi. Öyle bir enerji ile doluydum ki, bu enerjimi uygulamaya geçirirsem,  ben ve ulaşabildiğim herkes içindeki cevheri görecekti. Ben değişirsem dünya değişirdi sanki.

İçimdeki bilge beni durdurmadı, harekete geçmem için hep destekledi. Yaşam Koçluğu Eğitimine geldiğimde öğrendim ki, ben bu iş için biçilmiş kaftandım, zaten koçluk felsefesiyle yaşadığımı gördüm. Özüme ulaşıp, iç sesimi hep dinleyen ben, yaşam koçu ‘’ben’’  olmalıydım.

Sorular, doğru ve etkileyici bir biçimde düzenlendiğinde, can alıcı sonuçlara ulaşmamızı sağlıyordu. Ne denli bir çıkmazda olursak olalım, doğru sorular yönelterek, en derindeki neden-sonuç ilişkisini farketmek işten bile değildi.

Hepimiz tam ve bütünüz. Her sorunun cevabı  aslında bizde, özümüzde, yeter ki sormayı bilelim.
Biz yaşam felsefemizi kendi kendimizin koçu olarak kurgularsak, işte o zaman imreneceğiz kendi hayatımıza.

Tüm insanlığın bu farkındalığı yaşaması  dileklerimle…….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder